İstanbul Tabip Odası: Koruyucu Sağlık Hizmetleri Alarm Sesi. Kanser Tarama Kiti Yok. Temel Bebek ve Çocuk Aşıları Bile Eksik
HABER: EDDA SÖNMEZ – Kamera: SADIK KARAKULOĞLU
İstanbul Tabip Odası (İTO) yaptığı açıklamada, “Koruyucu sağlık hizmetleri ve ilaçlarda yaşanan sorunlar nedeniyle halk sağlığı tehdit altındadır.” Açıklamada, “Sağlık Bakanı sağlık kurumlarına başvuran hasta sayısından övgüyle söz ediyor. Koruyucu sağlık hizmetlerinin durumundan Bakan ne ölçüde haberdar? Bağırsak kanseri ve rahim kanseri kitleri birinci basamakta mevcut değil. Halihazırda mevcut değil. , verem, çocuk felci, hepatit B, tetanoz gibi temel bebek kitleri mevcut değil ve hatta çocukların aşıları sekteye uğruyor.
İstanbul Tabip Odası, bugün basamak sağlık hizmetlerinde yaşanan sorunları dile getirmek ve mevcut durumu iyileştirmek için Sağlık Bakanlığını sorumlu davranmaya davet etmek için bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya İTO Başkanı Nergis Erdoğan ile Yönetim Kurulu Üyeleri Saffet Ercan ve Esin Tuncay, İTO Aile Hekimliği Komite Üyesi Olcay Bengi Bozkurt ve İTO Aile Hekimliği Yönetim Kurulu Üyesi Turan Karakaş katıldı.
Basın açıklamasını İstanbul Tabip Odası adına Olcay Bengi Bozkurt okudu. Basın açıklamasında şunlar kaydedildi:
“BİR SAĞLIK SİSTEMİ, HASTANELERE YÜKSELEN REFERANS SAYISINI ENGELLEYEMEZ: Bir sağlık sistemi, hastanelere yapılan başvuruları artırmakla övünemez. Ana şey hastalanmamak. Kanser tarama kitleri ve aşılarındaki aksamalar, üreme sağlığı takviyelerinin kesilmesi, temel ilaçların bulunmaması halk sağlığını tehdit ediyor. Bir sağlık sisteminde her yıl muayene ve tedavi edilen hasta sayısının fazla olması o toplumun sağlıklı olduğu anlamına gelmez. Aksine sistemin hasta olduğunu, insanları koruyamadığını gösterir. Sağlık Bakanı sağlık kurumlarına başvuran hasta sayısından övgüyle söz ediyor. Bakan koruyucu sağlık hizmetlerinin durumundan ne ölçüde haberdar?
NO Dip ve Rahim Kanseri Tarama Kitleri: Elbette kanser gibi hastalıkları tedavi etmek değerlidir. Ancak daha değerli olan, kanser olmayan veya kanser ileri evrelere gelmeden insanları yakalamaktır ve bu birinci basamak sağlık hizmetlerinin görev ve sorumluluğu altındadır. Bu, hem o hastaların sağlığı hem de sağlığın ekonomi politiği açısından çok daha doğru ve çağdaş bir sağlık politikası yaklaşımıdır. Ancak en sık görülen ve tarama ile en erken evrede saptanabilen bağırsak kanseri ve rahim kanseri kitleri birinci basamakta bulunmamaktadır.
SÖZLEŞME MATERYALLERİ YOK: Hacettepe Üniversitesi Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması’na göre vatandaşlar, kullandıkları doğum kontrol araçlarının yarısından fazlasını kamu sağlık kuruluşlarından ve özellikle aile sağlığı merkezlerinden temin etmektedir. Pandeminin üzerinden geçen 3 yılda bu malzemelerin aile sağlığı merkezlerine verilmediği ortaya çıktı. Bu durum insanların alım gücünün bu kadar düşük olduğu bir dönemde her zamankinden daha yakıcı bir sağlık sorununa yol açmaktadır.
AŞI YOK: Koruyucu sağlık hizmetlerinin en değerli unsurlarından biri olan aşılama yani aşılama hizmetlerinde de önemli aksamalar yaşanıyor. Ulusal aşılama takvimine HPV ve Rotavirüs aşılarının eklenmesi gerekirken, tüberküloz, çocuk felci, hepatit B ve tetanoz gibi temel bebek ve çocuk aşıları bile aksıyor. Geçen yılın sonunda başlayan bu sorun için ne yazık ki herhangi bir analiz üretilmemiştir.
ANTİBİYOTİK VE ONLARCA KALEM ERİŞİLMİYOR: Bir yanda hastaların tedavisinde, hem de koruyucu sağlık hizmetlerinde sorunlar yaşanıyor. Bulaşıcı hastalıkların tedavisinde yaygın olarak kullanılan antibiyotikler, özellikle amoksisilin içeren şuruplar onlarca ilaca ulaşamıyor. Bunun dışında son dönemde ilaç fiyatlarına yapılan zamlarla birlikte ateş düşürücü şurupların fiyatının bile 85 lirayı bulması, halkın eczanelerde bulunan ilaçlara erişimini engellemektedir. Yüz yıl önce kuduz aşısı dahil birçok aşıyı üreten Türkiye, bugün bunları yaşamaya mahkum değil. SGK’nın ilaç fabrikalarını kapatanlar, deyim yerindeyse, insanımızın amoksisilin içeren şuruplar gibi en temel ilaçlara bile ulaşmakta yaşadığı zorluklardan utanmıyorlar mı?
SAĞLIK BAKANLIĞINI SORUMLU OLMAYA DAVET EDİYORUZ: Son bir haftadır İstanbul’un bazı semtlerinde kızamık vakalarının görülmeye başladığına dair sahadan bilgi alıyoruz. Sağlık Bakanlığı’ndan bu konuda bir an önce aydınlatıcı bir açıklama bekliyoruz. Yaşanan sorunlar, kamu sorumluluğu gereği bu sorunları kamuoyuna duyuran ve çözümlenmesi için yetkilileri uyaran sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerine soruşturma görünmez hale getirilerek çözülemez. Sağlık Bakanlığı’nı ‘Sağlık Türkiye’ reklam sloganları ile özel sağlık sermayesi için sağlık turizmi peşinde koşmak yerine mevcut tablonun iyileştirilmesi için daha gerçekçi ve sorumlu davranmaya davet ediyoruz.
