Der Spiegel seçimden sonra Türkiye hakkında şunları yazdı: Daha kötüye gidebilir mi?
Almanya’da Der Spiegel dergisi, Türkiye’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmasının ardından seçim sonuçlarını analiz etti. “Şimdi Türkiye ve Batı ne olacak?” Maximilian Popp ve Özlem Topçu tarafından yayınlandı. “Türkiye ekonomisi yoluna nasıl devam edecek? Batı ile her zaman kolay olmayan ilişkiler nasıl ilerleyecek?” o sordu.
‘Türkiye İÇİN DEĞERLİ AMA BATI HAZIRLIKLI OLSUN’
Analizde, Erdoğan’ın 5 yıl daha cumhurbaşkanı olmasının Türkiye için değerli sonuçları olacağı ancak Batı’nın da kendisini rahatsız edici bir ortakla çalışmaya hazırlaması gerektiği belirtildi. Dört soruya yanıt arandı. Birincisi, “Türk demokrasisi ne olacak?” Soruya yanıt veren Popp ve Topçu, Türk demokrasisinin son yıllarda neredeyse tamamen bozulduğunu belirtti. Freedom House’un son raporunda Türkiye’nin ‘özgür değil’ kategorisinde yer aldığı hatırlatılan analizde, ülkede ifade ve basın özgürlüğünün durumunun da benzer bir eğilimle kötüleştiği belirtildi.
“Şimdi asıl soru, işlerin daha iyiye gidip gitmeyeceği değil. Buradaki soru daha çok: İşler daha kötüye gidebilir mi?” diye soran Der Spiegel, Dezenformasyon Yasası’nı hatırlatarak, ardından klasik medyanın yanı sıra sosyal medyada da ‘yanlış bilgi’ yaymanın 3 yıla kadar hapis cezası gerektirdiğini kaydetti. Yapılan analizde dezenformasyonun sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın sorunu olduğu belirtilirken, muhalefetin bu adımı daha çok sosyal medya üzerinden ilerleyen ifade özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik yeni bir adım olarak değerlendirdiği belirtildi. ağlar.
“Geleneksel politikalara dönmek için fazla zaman kalmadı”
İkincisi, “Ekonomi daha da kötüleşecek mi?” sorusuna da “Türkiye ekonomisi krizde” diyen Der Spiegel, Türk Lirası’nın 10 yılda yaklaşık yüzde 90 değer kaybettiğini, yıllık enflasyonun yüzde 80 bandında olduğunu hatırlattı. Bu durumun Erdoğan’a tahmin edilenden daha az zarar verdiği yorumunun yer aldığı analizde, doların 20 TL seviyesinin üzerine çıktığı ve ekonomistlerin bu eğilimin devam etmesini beklediği belirtildi.
Erdoğan’ın seçime giden süreçte ekonomiyi “kısmen suni” olarak kontrol altında tutmaya çalıştığını kaydeden Der Spiegel, Merkez Bankası’nın bu süreçte kullandığı döviz rezervlerini hatırlatarak, söz konusu rezervlerin de tükendiğini yazdı, bu da döviz kurunda düşüşe neden olabilir. Bu noktada iktisatçıların ve uzmanların en çok hemfikir olduğu noktanın, ekonominin içinde bulunduğu düşüşten, özellikle faiz artırımı başta olmak üzere radikal bir politika değişikliği yapılarak kurtarılabileceği olduğunu belirten Der Spiegel, toparlanmaya fazla zaman kalmadığını vurguladı. Klasik iktisat politikalarına dönüş.
TÜRK DIŞ POLİTİKASI NASIL OLUŞACAK?
Üçüncü olarak, Türkiye’nin bundan sonraki süreçte Batı ve Almanya ile ilişkilerinin ele alındığı analizde, burada özellikle iki konunun öne çıktığı belirtildi. Buna göre Türkiye’nin Rusya ile ilişkilerinin nasıl devam edeceği ve Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine itirazını ne kadar sürdüreceği bu noktada iki değerli konu olarak öne çıkacaktır. Der Spiegel, “Gelecekte Türkiye ile Batı arasındaki ilişki kalıcı değil, gerilimli ve yumuşatıcı bir ilişki olacak.”
Son olarak “Erdoğan iktidarda ne kadar kalacak?” sorusuna yanıt arayan Der Spiegel, Erdoğan’ın 2028’de bir daha aday olmayacağını ima ettiğini ve bunun olmayabileceğini belirttiğini hatırlatarak, Erdoğan’ın seçimden sonra “Mezara kadar birlikte olacağız” dediğini aktardı. , Pazar gününe kadar olmaz.” Erdoğan’ın gücün ailede kalmasını istediğinin bir sır olmadığını yazan dergi, “Erdoğan’dan sonra kim gelirse gelsin yapılacak iş çok büyük olacak. Cumhurbaşkanı, devleti ve partiyi bir gün geride bırakacağı iktidar boşluğunu doldurması zor olacak şekilde şekillendirmiştir. (DIŞ HABERLER)